Başlarken iyi dilek ve temenni yapılır.
Adettir, gelenektir, töredir.
Sonucu insana, insanlığa faydalı olsun istenilir.
Zaten başka bir sonuç beklentisi varsa, başlanmaması daha uygundur.
Ben de bu köşede insana dair ne kadar faydalı bildiğim şey varsa yazacağım,
doğrusu faydasız işlerle zaman kaybedecek durumumuz da yoktur.
Sevgiden, saygıdan, sabırdan, sebattan…
Kardeşlikten, kardeşçe yaşamak varken, düşmanlık niye.
Birlikte yaşamaktan,
Başarılı hikayelerden, örnek insanlardan…
Adaletten, ne kadar da çok ihtiyaç duyulan bir kavramdır “adalet”
Derler ya, adil olun, ne kadar adil bir insandı, ne kadar adaletli biriydi….
Dürüstlükten, dürüst olmaktan… hani derler ya, günümüzde dürüst esnaf, satıcı, pazarlamacı kalmadı diye…
İnsan ne kadar da ihtiyaç duyar, bir alış verişi dürüst biriyle yapmaya.
Aldığınız malın kalitesiz olduğunu anlayınca, satıcıya duyduğunuz öfkeyi, bedduayı
Çok özlemişiz, ortak payda kavramlarını.
Arkadaş çoktur, dost azdır.
Üstad Aşık Veysel’in dediği gibi, ne kadar da azdır dost.
Dost dost diye nice nicesine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım ey yar boşa yoruldum
Benim sadık yârim kara topraktır.
Aynı atmosfer, koca bir atmosfer, kim sığmaz ki bu atmosfere.
Aynı havayı alıyoruz, hep beraber göz kırpıyoruz,
Dilimiz ayrı, rengimiz ayrı, ırkımız ayrı da olsa
Ne fark eder
Bu topraklar kime yetmez ki, kime kaldı ki,
Sultan Süleyman’a bile kalmadı.
Nice niceleri geldi geçti yaşadığımız topraklarda,
Nice krallar, vezirler, hükümdarlar, ağalar, paşalar
Nerdeler!
Bu topraklarda konuştuğumuz dil bile, birkaç yüzyıl önce yoktu,
Nerde o diller
Bu kin ve nefret niye
Bu ırkçılık niye…