DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 20696781,16%
Siirt
23°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Sevda Yalçın

Sevda Yalçın

17 Mayıs 2022 Salı

    SİİRT NEDEN GELİŞMİYOR

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Yer altı ve doğal zenginlikleri ile bilinen Siirt, bölgede Doğunun İncisi olarak nitelendiriliyor. Türkiye’nin önemli sosyoekonomik gelişme alanlarından GAP projeleri kapsamındaki 9 ilden biri olup, 2010 yılında en çok fıstık üretilen üçüncü ve fıstık fidanı üretiminde birinci sırada yer almıştır. Ayrıca yenilenebilir enerji kaynakları açısından elverişli iklim koşulları bulunmakta ve Türkiye’nin en büyük ikinci işlenebilir bakır rezervine de sahiptir. Üstelik turistik doğal zenginliği, (Tillo kalesi, Tarihi Ulu Camii, Rasıl hacar.) Siirt ili ile anılan doğal ürünleri, (Pervari balı, zivzik, işlemeli Siirt battaniyesi vs.)


    Ve daha sayılamayacak birçok zenginlik barındıran Siirt neden gelişmiyor? Şeklinde soru sormak en haklı sorgulama olur zannımca.


    Geri kalmışlığına yön veren belli sebepler arasında ise şehir yerleşim alanların oldukça kısıtlı bir bölgeye yığılma yapmış olması ve dağınık nüfuslanmaya yol açmış olduğu göz ardı edilemez sorunların başında geliyor. Geri kalan birçok yerleşim yerinin, ölü arazi haline gelmiş olması da içler acısı bir noktada.

    Çarpık kentleşmenin önünü açan bu durum, günümüzde şehirleşmenin kötü bir görüntü kazanmasına sebep olmuştur. Üstelik farklı alternatifleri olmayan eğlence merkezlerinin yokluğu; Siirt’i, insanların zaman geçirmek için uğrak yeri olarak tercih etmeyecekleri bir il haline getiriyor. Ulaşımın çoğu zaman aksaması da, Siirt’te çekilmez durumlar arasına yerleşmesine sebep oldu. Hayvancılık ve tarım ile öne çıkan Siirt’in, doğal ürünlerinin zenginliği ve kalitesinin yeteri kadar tanıtılmamış olması, ithalat potansiyeli yüksek ürünlerin yeterli miktarda üretiminin yapılmamasına ve sanayi gelişimin duraklamasına zemin hazırlıyor.


    Işık hadisesi gibi bilimde çığır açacak bir durumun Siirt’te yaşanıyor olması bile turistik zenginliğe sebep olması gerekirken gelen turist sayısı ise hayal kırıklığından öteye geçmiyor. Doğunun incisi olarak anıldığı zamanlardan eser yok sanırım.


    Fakat başka bir taraftan da bakacak olursak umut vadeden gelişmelerin yaşandığı, yatırım projelerinin çoğaldığını görebiliriz. İlde bir şeylerin iyileştirilmeye doğru ilerlediği, hâlihazırda gözler önünde yaşanan bir süreç. Ayrıca üniversitenin gelişim göstermesi, farklı eğitim dallarının eklenmesi ile öğrenci şehri olmaya yüz tutmaya başladı. Düzenlenen Kısa Film Festivalleri ile Siirt, adını duyurmaya ve sanatçı ziyaretine sahiplik etmeye devam ediyor. Ve günbegün adını sanat ile duyurmaya hazırlanıyor. Burada görev sadece yetkililerin mi? Değil, ayrıca Siirt’i seven her bir vatandaş üzerine düşeni yapmalıdır. Büyük illere göç etmek yerine, yatırımlarını buraya yapmalı ve il gelişiminde bireysel katkıda bulunmalıdır. Bir bölgenin medeniyeti vatandaşın takındığı tavırda gizlidir.


    Yetkilerce ise şehir yerleşimlerin iyileştirilmesi ve nüfuslanmada eşit bir dağılım oluşturmasını sağlamak, Siirt’in göç vermesinin önüne geçip, göç almasını sağlayacaktır. Ne kadar basit bir konu gibi gözükse de eğlence ve dinlenme tesislerinin artırılması, genç kesim için önemli bir noktada büyük kazanımlar sağlayacaktır. Bu kadar zenginliğe sahip olup, maden potansiyeli yüksek, jeopolitik konumu birçok üretime elverişli bir İl olan Siirt, daha çok değerlendirilmeli ve “Doğunun incisi.” Olarak yeniden anılmalıdır.