DOLAR 32,4049 -0.11%
EURO 34,8086 0.17%
ALTIN 2.430,48-0,32
BITCOIN 2032771-1,54%
Siirt
25°

AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Nihat Mehmetoğlu

Nihat Mehmetoğlu

03 Mart 2022 Perşembe

    CEHALETİN BEDELİ

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    “Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, cehaletin bedelini hesaplayın.” diyen Sokrates haksız değil. Peki, bir insanın eğitimini bu kadar önemli kılan nedir? Bir toplumun eğitimi neden böylesine hayati önem arz ediyor? İşte bunu anlamak için gelin cehaletin bedelini birlikte hesaplayalım. Eğitimsiz bir toplumun nelere mahkum olabileceğini, hangi felaketlere maruz kalabileceğini, ne gibi acılara gark olabileceğini düşünelim.

    Kuran’ın ilk emri “Oku!” iken, “Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?” Diye eğitimin önemini vurgularken, Hz. Muhammed on müslümana okuma yazma öğretmeleri karşılığında esirleri azat etmeyi vaat ederken, Hz. Ali kendisine bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum diye feryat ederken, çocuklarımızın hangi okulda, hangi sınıfta olduklarını bile bilmemek olacak iş mi?

    Daha da ötesi 21. yüzyılda çocuğunu okula göndermeyen velilerin var olduğunu görmek ne acı! Ne büyük bir zulüm, düşünsenize! Evet, bir kişinin eğitimine engel olmak, onu medeniyetin nimetlerinden mahrum bırakmak, ona yapılabilecek en ağır zulüm değil de nedir? Hele ki bu bir baba, bu bir anne ise!

    Oysa eğitim insanın, toplumun kolu kanadıdır. Her şeyini yitirirken eldeki avuçtaki son umududur eğitim. Işıktır. Aydınlıktır. Çaresizlik anında çaredir. Çıkmaz sokakların çıkar yoludur. Eğitim geleceğimizin güvencesidir. Ayakta kalmak isteyen toplumlar için en sağlam temeldir. Eğitim mühendisliktir, sanattır, sıhhattır, saadettir, sulhtur, sevgidir. Eğitimin olmadığı yerde kan ve gözyaşı vardır. Tıpkı mürekkebin akmadığı yerde, kan ve gözyaşının aktığı gibi.

    Dünyada en huzurlu, en mutlu, en müreffeh ülkeler eğitim seviyesi en yüksek olan ülkeler iken; en sefil, en yoksul, en muzdarip ülkelerin eğitim seviyesi en düşük ülkeler olduğunu bilmek için alim olmaya gerek yok. Kendilerini eğitemeyenler, medeniyet yarışında diskalifiye olurlar. Dünya tarihinde bu trajik sahneye kimi zaman Batı kimi zaman da Doğu şahit olmuştur. Dün skolastik düşüncenin Batı’ya yaşattığı acıları, bugün Doğu’ya taassubun keskin dişleri yaşatıyor.

    Teknolojinin dünyamızın dört bir yanını sarıp sarmaladığı bir çağda; tekniğin, bilginin böylesine hayatımızın her alanını ele geçirdiği, iletişimin sınırları zorladığı bir zamanda; bir tüccarın, bir şoförün, bir öğrencinin, bir memurun, bir esnafın işinin hakkını verebilmesi için teknolojiden, bilgiden, eğitimden uzak kalma lüksü artık olamaz.

    Çok değil, bundan 30-40 yıl önce okuma yazma bilenin mumla arandığı memleketimizde, bugün hakim, savcı, başsavcı, kaymakam, polis, subay, doktor, avukat, akademisyen, öğretmen olan nice evlatlarımızın olduğu günleri yaşıyoruz. Köylerde mektup okumak için köşe bucak aranılan bir mekteplinin aksine bugün, her köyümüzde yüzlerce çocuk geleceğimize umut oluyor. Fakat bütün bunlar yeterli mi? Elbette ki hayır.

    Hz. Nuh’un kendisine inanan bir avuç insanı tufandan kurtardığı gibi, bizim de cehalet dalgalarından kaçıp, bir kurtuluş gemisine biner gibi hep beraber istikbalimize, yepyeni ufuklara, engin okyanuslara yelken açmamız lazım. Ayağımıza takılan prangaları sökmemiz, bize biçilen kefeni yırtmamız, zincirlerimizi kırmamız gerekir. Bugünden tezi yok, silkelenmeliyiz!

    Her sene üniversite sınavlarında son sıralarda olmak, kaderimiz olmamalı. Bu memleket bu mahcubiyeti hakkediyor mu? Dünya tarihinin en önemli bilim adamlarından biri olan İbrahim Hakkı Hazretlerinin torunları, daha ulvi mertebelere şayan değil mi? Ulusal ve hatta uluslararası alanda gururla ve övgüyle bahsedebileceğimiz, göğsümüzü kabartacak nice yazarlara, şairlere, müzisyenlere, bilim insanlarına, iş adamlarına, varlığını milletine ve memleketine adamış başarılı evlatlara ihtiyacımız var. Neden tıpkı ülkemizin gururu olan Aziz Sancar gibi Nobel ödüllü bir değerimiz olmasın?

    Haydi o halde! Geleceğimizi aydınlatmak için her evde bir mum yakalım. Unutmayalım ki her şey bizi terk edip gittiğinde bize yol gösterecek olan şey, elimizde kalacak bir meşaledir. Ne zaman ki eğitim güzel memleketimizin her evinde, her sofrasında, her sohbetinde en önemli gündem, en değerli konu haline gelirse, işte o zaman gelecek için umutlanabiliriz.

    Çünkü eğitimsiz bir insan yanılmaya, eğitimsiz bir ordu yenilmeye, eğitimsiz bir aile dağılmaya, eğitimsiz bir zanaat bitmeye, eğitimsiz bir toplum çökmeye, eğitimsiz her girişim ise başarısız olmaya mahkumdur. İşte bu yüzden cehaletin bedeli ağır, eğitimin önemi büyüktür.