DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 2059422-0,63%
Siirt
30°

AÇIK

04:27

İMSAK'A KALAN SÜRE

Av. Enes Aydın

Av. Enes Aydın

13 Nisan 2022 Çarşamba

    ÇEVRENİN KASTEN KİRLETİLMESİ SUÇU

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Çevrenin Kasten Kirletilmesi Suçu, Ceza Kanunumuzda Çevreye Karşı İşlenen Suçlar başlığı altında düzenlenmiştir. Çevrenin kasten kirletilmesi suçu tehlike suçu olarak düzenlenmektedir. Yani, çevreye bırakılan atık veya artıkların çevreye zarar verme ihtimallerinin olması suçun oluşması için yeterlidir. Suçu işleyen failin cezalandırılması için ayrıca çevreye zarar verilmesi şartı aranmamaktadır.

    İlgili Kanunlarla belirlenmiş teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişi ve atık veya artıkları izinsiz olarak ülkeye sokan kişi faili olarak nitelendirilmektedir. İlgili kanunlarla belirlenmiş teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişinin, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması öngörülmüştür. Atık veya artıkları izinsiz olarak ülkeye sokan kişinin ise bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması öngörülmektedir. Belirtmek gerekir ki atık veya artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi halinde verilecek cezalar iki katı kadar artırılır. Ayrıca tanımlanan fiillerin, insan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde ise fail veya failler hakkında beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına ve bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunmaktadır. Mevzu bahis edilen fiiller Tüzel kişiler tarafından gerçekleştirildiği taktirde sayılan fiillerden dolayı tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunmaktadır. Ceza Kanunumuzda tüzel kişiler hakkında iki türlü güvenlik tedbiri öngörülmüştür. Bunlardan İlki özel hukuk tüzel kişisinin faaliyet izninin iptal edilmesi, ikincisi ise işlenen suçtan menfaat temin eden tüzel kişi hakkında müsadere (işlenen bir suç ile ilgili belirli bazı eşya veya kazançların mülkiyetinin devlete aktarılması) hükümlerinin uygulanmasıdır.